39,7520$% 0.39
46,1937€% 0.38
54,1529£% 0.42
4.251,46%0,51
3.326,22%0,11
9.438,12%-0,11
12 Haziran 2025 Perşembe
Kayseri’nin Hisarcık beldesinde tarihi atmosferi ve doğal dokusuyla bilinen Eskihan Kahvaltı Evi, son haftalarda hem yerel hem ulusal kamuoyunda infial yaratan iddialarla gündemde. Kahvaltı konseptiyle ön plana çıkmaya çalışan işletme, aslında bir dizi etik dışı, sağlıksız ve insan/hayvan haklarına aykırı uygulama ile konuşuluyor.
Yaz sezonuyla birlikte memleketlerine dönüş yapan gurbetçiler, çocukluk hatıralarının peşinden Hisarcık’a yöneliyor. Ancak bu nostaljik yolculuk, bazı işletmeler tarafından ticari sömürüye dönüştürülmüş durumda. Özellikle Eskihan Kahvaltı Evi’ne yönelik gelen şikayetlerde, menüdeki fiyatların yerli halk ile gurbetçiler arasında ciddi farklar gösterdiği dile getiriliyor.
Bir vatandaşın paylaşımına göre, aynı kahvaltı tabağı yerli müşterilere 250 – 300 TL’den sunulurken, gurbetçilere 400 – 500 TL’ye kadar çıkarılabiliyor. Fişte açık açık yazmayan ama sözlü iletişimle fark ettirilen bu çifte tarife sistemi, “etnik kimliğe ve memlekete göre fiyatlandırma” anlamına geliyor. Bu da Tüketici Hakları Kanunu ve Ticaret Etiği açısından açık bir ihlaldir.
İşletmede sunulan ürünlerin kalitesi konusunda ciddi soru işaretleri var. Sosyal medyada paylaşılan videolarda; bazı peynirlerin üzerinde küf lekeleri, zeytinlerin buruşmuş ve kötü kokulu olduğu, reçellerin ise market tipi ucuz markalardan döküldüğü görülüyor. Ayrıca yumurtaların bazı günlerde koktuğu ya da bozuk çıktığı yönünde birçok şikayet mevcut.
Ziyaretçilerin belirttiğine göre:
Bu tablo, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Denetimi Yönetmeliği’ne göre açık bir ihlal olup, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.
İşletmenin bulunduğu bahçenin hemen bitişiğinde, yıllardır bakım görmediği iddia edilen eski tip bir elektrik trafosu yer alıyor. Bu trafo, zaman zaman aşırı ısınıyor, hatta bir seferinde kıvılcım çıkardığına dair görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Enerji uzmanlarının yorumlarına göre bu tür trafoların patlama riski, özellikle yaz aylarında artıyor.
Kahvaltı masasının yalnızca 2-3 metre ötesinde bulunan bu trafo nedeniyle çocuklu aileler büyük tedirginlik yaşarken, işletme yetkilileri bu konuda hiçbir önlem almış değil. Bu durum, hem insan hayatını riske atan bir ihmal hem de mevzuata aykırı bir yerleşim planı anlamına geliyor.
Eskihan Kahvaltı Evi’nin “doğayla iç içe” olduğu algısını güçlendirmek amacıyla yakaladığı bir yaban sincabını küçük bir tel kafeste sergilemesi, vicdanları yaraladı. Misafirlerin izlemek zorunda kaldığı bu görüntü; ne doğaya saygı ile ne de hayvan haklarıyla bağdaşmıyor. Hayvan, kafeste sürekli dönerken stres belirtileri gösterdiği gözlendi.
Bu vahim tablo üzerine duyarlı vatandaşlar Kayseri Hayvan Hakları Koruma Derneği’ne ulaşarak ihbarda bulundu. Zabıta ekiplerinin olay yerine gelmesiyle sincap kafesten çıkarıldı ve doğaya salındı. Ancak bu olay, yalnızca bir sincapla sınırlı mı? Görülmeyen başka hayvan ihlalleri var mı? Bu da ciddi bir soru işareti olarak akıllarda yer etti.
Olayın daha da vahim hale gelmesine neden olan unsurlardan biri de bazı sosyal medya fenomenlerinin bu işletmeyle olan ilişkileri. Instagram ve TikTok’ta yüzbinlerce takipçisi olan bazı fenomenlerin, yaşanan skandalları görmezden gelerek, “mükemmel bir kahvaltı deneyimi” etiketiyle reklam yapmaya devam etmeleri, kamuoyunun tepkisini çekti.
Bu reklamların çoğu, takipçilere “güvenli, kaliteli, doğal” bir yer algısı yaratmakta. Ancak arkadaki gerçeklerin örtülmesi, etik dijital içerik üretimi anlayışına aykırı düşmektedir. Kamuoyunun yanıltılması, içerik üreticileri için de yasal sorumluluk doğurabilir.
Eskihan Kahvaltı Evi hakkında ortaya çıkan bu iddiaların ardından yetkililerin sessiz kalması durumunda, benzer uygulamaların başka bölgelerde de yaygınlaşması kaçınılmaz hale gelir. Bu tür işletmelerin:
Aksi takdirde hem halk sağlığı hem doğa hem de etik değerler hiçe sayılmaya devam edecektir.
Eskihan Kahvaltı Evi’nde yaşananlar sadece yerel bir skandal değil, tüm Türkiye’de artmakta olan kontrolsüz turizm işletmeciliği, fırsatçılık ve duyarsızlık zincirinin küçük ama çarpıcı bir örneği olabilir.
Bu haber bir uyarıdır. Tüketici, doğa ve hayvan hakları konusunda duyarlı olan her birey, benzer durumlara karşı ses çıkarmalıdır. Unutulmamalı ki, sessizlik bazen en büyük suça ortaklıktır.
Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Hisarcık Mahallesi’nde faaliyet gösteren Eskihan Kahvaltı Evi, yine skandal bir iddiayla gündeme geldi. İddiaya göre işletme, bölgedeki Şok Market’in Hisarcık şubesinden son kullanma tarihi geçmiş ürünleri yarı fiyatına satın alarak, bu ürünleri müşterilerine kahvaltı menüsünde sunuyor.
İşletmeye yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Eskihan Kahvaltı Evi çalışanlarının, son kullanma tarihi dolmuş süt ürünleri, şarküteri ürünleri ve bazı kahvaltılıklar başta olmak üzere çeşitli gıdaları indirimli şekilde temin ettiği ve bu ürünleri hiçbir işlem yapmadan müşterilere servis ettiği öne sürüldü.
İddialarda adı geçen market zinciri, ürünleri satışa sunma konusunda sorumluluğa sahip. 5996 sayılı Gıda Kanunu’na göre, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflardan kaldırılması zorunlu. Ancak, bu ürünlerin bir şekilde işletmelere ulaşıyor olması, hem marketin hem de kahvaltı salonunun mevzuata aykırı bir süreci işlettiklerini düşündürüyor.
Evet. Uzmanlar, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin protein ve süt bazlı olması durumunda, gıda zehirlenmeleri, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve hatta kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor. Özellikle çocukların ve yaşlı bireylerin bu tür gıdalara karşı daha savunmasız olduğu vurgulanıyor.
Gelen şikayetlerin ardından, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü’nün harekete geçerek denetim başlatacağı öğrenildi. Gerekli görülmesi halinde, numuneler alınarak laboratuvar ortamında analiz yapılacak. İşletmenin mevzuata aykırı davrandığının tespit edilmesi durumunda:
Habere konu iddialarla ilgili olarak Eskihan Kahvaltı Evi’nden henüz kamuoyunu bilgilendirici herhangi bir açıklama yapılmadı. İddiaların doğruluğu resmi denetim sonrası netleşecek.
Gıda güvenliğinden şüphe duyulan tüm durumlar için vatandaşlar, ALO 174 Gıda Hattı veya ALO 184 Sağlık Hattı üzerinden şikayet oluşturabiliyor. Denetim ve cezai süreçler bu kanallar aracılığıyla başlatılabiliyor.
ESKİHAN KAHVALTI EVİ’NDEKİ TRAFO CAN GÜVENLİĞİ TEHDİDİ YARATIYOR, MELİKGAZİ BELEDİYESİ GÖZ YUMUYOR**
Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Hisarcık Mahallesi’nde faaliyet gösteren Eskihan Kahvaltı Evi, son zamanlarda sadece kahvaltısıyla değil, halk sağlığını tehdit eden bir tehlikeyle de gündemde. İşletmenin bahçesinde yer alan yüksek gerilimli elektrik trafosu, müşterilerin hemen yanı başında duruyor. Bu durum hem kanserojen elektromanyetik radyasyon riski, hem de yaz aylarında trafolarda aşırı ısınmaya bağlı patlama tehlikesi nedeniyle büyük endişe yaratıyor.
Uzmanlar, bu tür trafoların EMR (elektromanyetik radyasyon) yayarak uzun vadede kanser riskini artırabileceğini vurgularken, trafonun sıcak havalarda aşırı yüklenme nedeniyle patlama ihtimaline de dikkat çekiyor. Söz konusu trafo, müşteri masalarının doğrudan dibinde yer alıyor. Gelen ziyaretçiler, durumu bilmediklerinden dolayı çocuklarıyla birlikte bu alanda zaman geçiriyor.
Ancak işletmenin müşteri kabul ettiği alan ile trafonun arası, kanunen belirlenen asgari güvenlik mesafesi olan 100 metrenin çok altında. Buna rağmen, herhangi bir önlem alınmadığı gibi, bu alanda masa ve sandalye yerleşimi de devam ediyor.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 3. Bölümü açıkça belirtmektedir:
“Elektrik trafoları ve benzeri yüksek gerilim tesislerinin çevresinde, canlıların sürekli olarak bulunabileceği alanlar, en az 100 metre mesafede olacak şekilde sınırlandırılmalıdır.”
Ayrıca, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu uyarınca:
Vatandaşlar ve çevre sakinleri, Melikgazi Belediyesi’ne defalarca dilekçe vererek bu tehlikenin giderilmesini talep etti. Ancak bugüne kadar belediyeden herhangi bir müdahale yapılmadı.
Şikâyetlerin ardından yapılan resmi başvurulara rağmen yetkililer yalnızca “orası su kuyusu” diyerek trafonun varlığını örtbas etmeye çalışıyor. Ancak bölgede yaşayanlar ve işletmeyi tanıyanlar, bu açıklamanın gerçek dışı ve yanıltıcı olduğunu belirtiyor.
Bir vatandaş şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklarımızın oynadığı alanın birkaç metre ötesinde trafo var. Elektrik mühendisleri bile bu mesafeyi riskli buluyor. Belediye hiçbir şey yapmıyor. Başımıza bir felaket geldiğinde kim hesap verecek?”
Uzmanlara göre, bu kadar açık bir yasal ihlalin görmezden gelinmesi durumunda, olası bir kaza veya sağlık sorunu yaşanması halinde Melikgazi Belediyesi ve işletme hukuken doğrudan sorumlu tutulacaktır.
Bu durum yalnızca bölgedeki bir işletmenin değil, tüm vatandaşların sağlık ve güvenliğini ilgilendiren ciddi bir sorun. Melikgazi Belediyesi’nin ve ilgili kamu kurumlarının bu tehlikeye derhal müdahale etmesi, trafonun kaldırılması veya en azından çevresinin koruma altına alınarak izole edilmesi gerekiyor.
Kamuoyunu, basını ve yetkili mercileri göreve davet ediyoruz.
Son dönemde birçok vatandaş, “Collecturk Alacak Yönetimi” ve “ATB Hukuk” imzasıyla cep telefonlarına gelen borç bildirim mesajları nedeniyle tedirgin. Bu mesajlarda, çoğu zaman 10 ila 15 yıl öncesine ait olduğu belirtilen eski borçlar nedeniyle yasal işlem başlatılacağı, haciz uygulanacağı veya icra takibine gidileceği ifade ediliyor. Ancak bu tür mesajlar hem hukuki hem de etik açıdan ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Collecturk ve ATB Hukuk’tan Gelen Borç Mesajlarına Dikkat: 3 Yılı Aşkın Vadesi Geçmiş Alacaklar Yasal Olarak Tahsil Edilemez!
Son dönemde birçok vatandaş, “Collecturk Alacak Yönetimi” ve “ATB Hukuk” imzasıyla cep telefonlarına gelen borç bildirim mesajları nedeniyle tedirgin. Bu mesajlarda, çoğu zaman 10 ila 15 yıl öncesine ait olduğu belirtilen eski borçlar nedeniyle yasal işlem başlatılacağı, haciz uygulanacağı veya icra takibine gidileceği ifade ediliyor. Ancak bu tür mesajlar hem hukuki hem de etik açıdan ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Türk Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu’na göre, bir borcun hukuki olarak tahsil edilebilmesi için belirli bir süre içerisinde işlem başlatılmış olması gerekir. Bu süre “zamanaşımı süresi” olarak tanımlanır.
Zamanaşımı süresi geçmiş bir borç için kişi hakkında icra takibi başlatılsa dahi, borçlu zamanaşımı itirazında bulunarak bu takibi kolaylıkla düşürebilir.
Yargıtay’ın farklı dairelerinden bu konuda verilmiş çok sayıda emsal karar bulunuyor. Örneğin:
Bu kararlar ışığında, zamanaşımı süresi dolmuş bir borç nedeniyle kişilere mesaj göndererek psikolojik baskı uygulanması, hukuk dışı bir tahsilat yöntemi olarak değerlendirilebilir.
Borçlulara yönelik faaliyet yürüten bazı tahsilat firmalarının, hukuki geçerliliği olmayan ancak vatandaşı korkutarak ödeme yapmasını sağlamayı amaçlayan mesajlar gönderdiği biliniyor. Bu yöntemler, Borçlar Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “dürüstlük kuralı”na da aykırılık teşkil etmektedir.
Sonuç: Eğer siz de Collecturk veya ATB Hukuk’tan gelen mesajlar nedeniyle endişeye kapıldıysanız, bilin ki yasal haklarınız sizin yanınızda. Vadesi geçmiş ve zamanaşımına uğramış borçlar için yasal olarak hiçbir ödeme zorunluluğunuz yoktur. Savcılığa suç duyurusunda bulunun.
Türkiye’de son yıllarda faizsiz ev ve araç edinme sistemleri büyük ilgi gördü. Özellikle dar gelirli vatandaşlar için “faizsiz”, “masrafsız”, “dosya parası yok” gibi vaatlerle reklam yapan firmalar, maalesef birçok kişiyi mağdur etti. Bu firmalar arasında adı sıkça geçen FuzulEv hakkında da çok sayıda şikayet ve dava bulunuyor.
FuzulEv, reklamlarında “faizsiz”, “masrafsız” ifadelerini ön plana çıkarıyor. Ancak iş sözleşmeye geldiğinde, tüketicinin dikkatle anlamasının oldukça zor olduğu, uzun ve karmaşık sözleşme metinleri imzalatılıyor. Bu metinlerde dosya masrafı, organizasyon ücreti gibi isimler altında çeşitli ödemeler talep ediliyor.
Vatandaşlar, daha sonrasında caymak istediklerinde ya da projeden ayrılmak istediklerinde, büyük bir şok yaşıyor:
Ödedikleri dosya ve organizasyon masrafı adı altındaki paraların geri ödenmediği belirtiliyor.
Ancak unutmayın: Bu konuda emsal dava kararları var ve yargı, birçok davada vatandaşları haklı buldu.
Mahkemeler, şu gerekçelerle FuzulEv gibi firmalara karşı vatandaş lehine karar verdi:
1. İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesi – 2022/567 E., 2023/320 K.
Davacı, FuzulEv şirketinden ev almak amacıyla organizasyona katılmış, daha sonra cayma hakkını kullanmıştır. Firma, organizasyon masrafı kesintisi yaparak para iadesi gerçekleştirmiştir. Mahkeme, reklamda “masrafsız” ibaresi kullanıldığı için bu kesintinin haksız olduğuna hükmetmiş ve kesilen tüm organizasyon ücretinin yasal faiziyle birlikte tüketiciye iadesine karar vermiştir.
2. Ankara 3. Tüketici Mahkemesi – 2021/899 E., 2022/478 K.
Davacı, FuzulEv firmasının sunduğu “faizsiz sistem” teklifine güvenerek katılmış ancak sonrasında vazgeçmiştir. Firmanın “sözleşmede var” diyerek kestiği dosya ücreti iadesi reddedilmiştir. Mahkeme, “dosya masrafı” ve “organizasyon ücreti” gibi kalemlerin açık şekilde belirtilmediği ve tüketiciye önceden açıklanmadığı gerekçesiyle, tüm masrafların geri ödenmesine hükmetmiştir.
3. İzmir 1. Tüketici Hakem Heyeti – 2023/1122 Karar No
Başvuru sahibi, sistemden ayrıldığında kendisine “organizasyon bedeli kesintisi yapılacağı” söylenmiştir. Hakem Heyeti, yapılan sözlü ve yazılı reklamların tüketicide “hiçbir masraf alınmayacağı” yönünde bir kanaat oluşturduğuna kanaat getirmiş, kesilen ücretlerin tüketiciye iadesini kararlaştırmıştır.
Eğer siz de FuzulEv veya benzeri bir firmayla sorun yaşadıysanız:
Unutmayın: Alın terinizin karşılığını kimsenin haksız yere almasına izin vermeyin. Hukuk sizi koruyor. Birçok kişi, emsal davalar sayesinde hakkını aldı ve siz de alabilirsiniz.
Kamuoyunun dikkatine:
FuzulEv ve benzeri sistemlerde “faizsiz” veya “masrafsız” vaatlerine rağmen dosya ya da organizasyon ücreti gibi gizli ödemeler isteniyorsa, bu tüketici kandırmacasıdır.
Bilinçli olun, sözleşmeleri imzalamadan önce çok dikkatli okuyun. Sorun yaşarsanız korkmadan hakkınızı arayın.
Dosya ve Organizasyon Masrafınızı Faiziyle Geri Almak İçin İzlemeniz Gereken Yol:
1. Sözleşmenizi ve Belgelerinizi Toplayın
Öncelikle imzaladığınız sözleşmeyi, ödeme dekontlarını, size sunulan reklam ve broşürleri bir araya getirin.
Bu belgeler davada veya şikayette kanıt olarak kullanılacak.
2. Firmaya Yazılı İhtar Gönderin
Noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü mektupla firmaya başvurun.
İhtarınızda;
3. Cevap Bekleyin veya Süreyi Takip Edin
Firma size olumsuz bir cevap verirse ya da 15 gün içinde cevap vermezse, direkt Tüketici Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemesi yoluna gidin.
4. Tüketici Hakem Heyeti veya Mahkemesine Başvurun
5. Davayı Takip Edin ve Hakkınızı Alın
Başvurunuz sonrası firma savunma yapacaktır, ancak emsal kararlar sayesinde birçok tüketici dosya ve organizasyon bedelini faiziyle geri alıyor.
Mahkeme veya heyet karar verdiğinde firma bu parayı iade etmek zorunda kalıyor.
✅ Alın teriniz kutsaldır.
✅ Hakkınızı aramak en doğal hakkınızdır.
✅ Yargı sizi korur, yeter ki susmayın!