40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
3.334,69%0,33
10.219,40%-0,06
02:00
16 Aralık 2025 Salı
Yılın son günlerine girilirken piyasalarda gelecek yıla ilişkin beklentiler yeniden güçleniyor. BIST 100 Endeksi’nin 11.300 puanın üzerinde tutunması halinde yükselişin devam edebileceği, olumsuz bir haber akışı olmaması durumunda endeksin dolar bazında 300 seviyesini hedefleyebileceği değerlendiriliyor.
Yılın son haftalarına yaklaşılırken yatırımcılar 2026 yılına yönelik stratejilerini şekillendirmeye başladı. Hem ekonomik hem de siyasi ve jeopolitik açıdan oldukça dalgalı geçen 2025’in ardından, piyasalarda iyimser bir hava yeniden öne çıkıyor.
Geçtiğimiz haftayı %2,76 yükselişle 11.311 puandan kapatan BIST 100 Endeksi için teknik görünümde 11.300 seviyesi kritik bir eşik olarak izleniyor.
Geçmiş dalgalanmanın ardından denge arayışı
Bir yıl öncesine bakıldığında, 2024’ün son günlerinde de piyasalarda benzer bir iyimserlik hakimdi. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başlaması ve bu sürecin 2025’te devam edeceği beklentisi, mart ayı ortasına kadar dalgalı ancak bozulmayan bir fiyatlama yaratmıştı.
Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) merkezli yolsuzluk operasyonu ve CHP Kurultayı’nın iptaline yönelik dava süreci, siyasi risk algısını artırarak piyasalarda yön değişimine neden olmuştu. Bu süreçte Merkez Bankası’nın yeniden faiz artırımına gitmesi, yatırımcı tercihlerinin mevduat ve sabit getirili araçlara kaymasına yol açmıştı.
Siyasetin etkisi azaldı, makro göstergeler öne çıktı
Gelinen noktada bazı hukuki süreçlerin sonuçlanmasıyla birlikte siyaset, piyasa gündeminde daha alt sıralara gerilerken, enflasyon ve faiz cephesindeki aşağı yönlü eğilim yeniden ön plana çıktı.
Merkez Bankası, yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında beklentilere paralel şekilde 150 baz puanlık faiz indirimi yaparak politika faizini %38 seviyesine çekti. TCMB Başkanı Fatih Karahan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, dezenflasyon sürecinin sürdüğünü ve bu kazanımın kalıcı olması için sıkı para politikası duruşunun korunacağını vurguladı.
Merkez bankalarından sürpriz gelmedi
Küresel piyasalarda da ana gündem ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararıydı. Fed, beklentilere uygun şekilde 25 baz puanlık faiz indirimi yaptı. Böylece hem iç hem de dış cephede merkez bankalarının öngörülebilir bir çizgide ilerlemesi, risk iştahını destekledi.
Öte yandan yeni yılda uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi süreci de başladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirirken, ikinci toplantının 18 Aralık’ta yapılması planlanıyor.
Haftanın veri gündemi
Bu hafta yurt içinde piyasaların odağında şu başlıklar yer alıyor:
Pazartesi: Bütçe dengesi
Salı: Konut Fiyat Endeksi ve Konut Satış İstatistikleri
Perşembe: PPK toplantı özeti
Cuma: Tüketici Güven Endeksi
Veri takvimine bakıldığında, içeride fiyatlamaları köklü biçimde değiştirecek kritik bir veri akışı bulunmadığı, bu nedenle piyasaların daha çok kendi dinamikleriyle hareket edeceği değerlendiriliyor.
BIST 100 için teknik görünüm
BIST 100 Endeksi’nin 11.300 puanın üzerinde kalıcılık sağlaması halinde, 11.500–11.600 bandı kısa vadeli hedef olarak öne çıkıyor. Bu seviyelerin aşılması durumunda, Türk Lirası bazlı yeni rekorların gündeme gelmesi mümkün.
Yılın son günlerinde gözlenen toparlanma eğilimi, 2026 yılına yönelik beklentileri de güçlendiriyor. Aracı kurumların tahminlerine göre, önümüzdeki yıl endekste 14.000 puan ve üzeri seviyelerin görülmesi ihtimali giderek daha fazla dile getiriliyor.
Yabancı ilgisi yeniden artıyor
Gelecek yıla ilişkin olumlu beklentileri destekleyen önemli gelişmelerden biri de yabancı yatırımcı ilgisindeki artış oldu. New York’ta işlem gören Türk borsa yatırım fonuna geçen hafta 22 milyon dolarlık giriş gerçekleşti. Bu rakam, Haziran 2023’ten bu yana görülen en güçlü haftalık giriş olarak kayda geçti.
TCMB verilerine göre ise yabancı yatırımcılar 21 Kasım haftasında:
71,9 milyon dolarlık hisse,
239,1 milyon dolarlık tahvil alımı yaptı.
Bu veriler, yabancı yatırımcıların Türkiye varlıklarına yönelik temkinli ancak artan bir ilgi sergilediğine işaret ediyor.
Kaynak: DÜNYA Gazetesi, yazar: Ufuk Korcan
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]
Petrol, Ukrayna’daki savaşı sona erdirebilecek bir anlaşmaya ilişkin yeniden artan iyimserlik sinyalleri ile Çin’den gelen karışık ekonomik verilerin değerlendirilmesiyle Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
ABD ham petrolü (WTI), Noel ve Yeni Yıl tatilleri öncesinde düşük hacimli işlemlerde varil başına 57 doların altına yerleşirken, hisse senetlerindeki dalgalanmayla birlikte düşüş gösterdi.
ABD’li müzakereciler, anlaşmayı sonuçlandırmak amacıyla Kiev’e daha güçlü güvenlik garantileri sundu. Çatışmayı sona erdirecek bir anlaşma, Rus petrolünün akışına yönelik kısıtlamaların gevşetilmesine yol açabilir ve hâlihazırda arz fazlası bulunan bir piyasada kesinti risklerini sınırlayabilir.
Görüşmelerdeki bu potansiyel olarak olumlu gelişmeler, Çin ekonomisinde talebin önemli bir kaynağını sınırlayabilecek zayıflık işaretlerinin yarattığı önceki düşüş eğilimini güçlendirdi.
Petrolün, bu yıl ve gelecek yıl arzın talebi aşmasının beklenmesiyle yıllık bazda değer kaybıyla kapatması öngörülüyor. Arz fazlasına ilişkin endişeler, Orta Doğu ham petrol piyasasında da kendini göstermeye başladı.
CIBC Private Wealth Group’ta kıdemli enerji yatırımcısı olan Rebecca Babin, “Ham petrol, bu sabahki manşetlerin olası bir Rusya-Ukrayna ateşkesinin unsurları etrafında artan bir uzlaşıya işaret etmesiyle baskı altında işlem görmeye devam ediyor. Bir ateşkes Rus petrolünün piyasaya aniden büyük miktarlarda geri dönmesine yol açmasa da, gelecekteki arz kesintileri riskini önemli ölçüde azaltır” ifadelerini kullandı.
Ser Araştırma, 5-8 Aralık tarihleri arasında 2 bin 200 seçmen ile gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını paylaştı. ‘Bu Pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz’ sorusunun yöneltildiği ankette CHP birinci parti olurken AKP ile arasındaki fark ise dikkat çekti.
Ankette CHP yüzde 32,2 ile birinci parti oldu.
AKP diyenlerin oranı yüzde 30,3 olarak ölçüldü.
DEM Parti: Yüzde 9,4
MHP: Yüzde 7,2
Zafer Partisi: 5,7
İYİ Parti: 4,8
YRP: 3,7
A Parti: 3,5
TİP: 1,4
Diğer: 1,8

Avustralya’nın Sidney kentinde dehşet dolu olay…
Avustralya’nın Sydney kentindeki Bondi Plajı’na silahlı saldırı düzenlendi.
12 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Olayda 12 kişinin hayatını kaybettiği açıklanırken yaralıların bulunduğu bilgisi eklendi.
Avustralya polisi tarafından yapılan açıklamada 2 şüphelinin yakalandığı bildirildi.

POLİS ‘TERÖR SALDIRISI’ DEDİ
Yeni Güney Galler Eyaleti Polis Komiseri Mal Lanyon tarafından yapılan açıklamada eylem ‘terör saldırısı’ olarak nitelendirildi.
Lanyon, “Saldırıyı terör saldırısı olarak nitelendirdik. 12 ölü, 27 yaralı var. Üçüncü bir saldırgan varsa saldırıya engel olacağız.” dedi.
SALDIRI ANLARI KAMERADA
Öte yandan saldırıya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.
Bondi plajında, kaydedilen görüntülerde bir sivilin saldırganlardan birine müdahale etmeye çalıştığı görüldü.

BOĞUŞUP YERE İNDİRDİ
Görüntülerde saldırgana arkadan müdahale eden sivilin kısa bir boğuşma sonrasında saldırganın uzun namlulu silahını ele geçirdiği görülüyor.



Türkiye ile Gürcistan arasında uzun yıllardır sadece kimlik kartıyla yapılan geçişlerde yılbaşından itibaren sağlık sigortası dönemi başlıyor. Gürcistan hükümeti, Türk vatandaşlarının ülkeye girişinde seyahat ve sağlık sigortası zorunluluğu getirdi. Uygulama 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek. ATSO Başkanı Çetin Demirci, Türkiye ile Gürcistan arasında 2026 yılı itibarıyla devreye alınacak sağlık sigortası uygulamasının ticaretin yapısında önemli değişikliklere yol açacağını belirtti.
‘SÜRECİN KISA VADEDE FİYATLARA VE TİCARET HACMİNE YANSIMASI KAÇINILMAZ’
Ardahan ve Kars’ın sosyo-ekonomik yapısında büyük payın sınır ticareti olduğunu ifade eden Demirci, “2026’da başlayacak olan sağlık sigortası uygulaması, Türkiye-Gürcistan ticaretinde yeni bir dönemin kapısını aralayacaktır. Bu dönüşümün Ardahan için fırsata mı yoksa yüksek maliyetli bir soruna mı dönüşeceği, büyük ölçüde uygulamanın sahadaki yönetimine bağlı. Türkiye ile Gürcistan arasında 2026 yılı itibarıyla devreye alınması planlanan zorunlu sağlık sigortası uygulaması, iki ülke arasındaki ticaretin yapısında önemli değişikliklere yol açacak gibi görünüyor. Özellikle sınır kapılarımız üzerinden yürüyen mikro ve orta ölçekli ticaret, bu yeni sürecin doğrudan hissedileceği alanların başında geliyor. Ardahan ve Kars illerimizin sosyo-ekonomik yapısında büyük payı bulunan sınır ticareti, bu düzenlemenin etkilerini hem fırsatlar hem de riskler bakımından ciddiyetle ele almak zorundadır. Sağlık sigortası sisteminin amacı iki ülke arasında ticari faaliyet yürüten sürücülerin, nakliyecilerin ve iş insanlarının acil sağlık hizmetlerine erişimde güvence altına alınması olarak belirtilmektedir. Bu yönüyle uygulama, insan sağlığını merkeze alan olumlu bir adım niteliği taşıyor. Bununla birlikte, sigorta primlerinin maliyetleri, prosedürlerin işleyişi ve sürecin bürokratik yoğunluğu lojistik maliyetlerine yenisi eklenecek. Bu süreç, Türkiye-Gürcistan hattında özellikle hızlı döngüyle çalışan küçük ticari işletmeler açısından ilave maliyetlerin kısa vadede fiyatlara ve ticaret hacmine yansıması elbette kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.
PRİMLER MAKUL SEVİYELERDE BELİRLENSİN
Gürcistan’a açılan Türkgözü ve Aktaş gümrük kapılarının bölge ekonomisinin can damarını oluşturduğunu vurgulayan Demirci, uygulanacak zorunlu sağlık sigortasında primlerin makul seviyede belirlenmesini istedi. Sigorta kontrol mekanizmasının başlangıç döneminde geçiş süresini uzatabileceğini kaydeden Demirci, şunları söyledi:
“Ticaretin hızlı akışına bağımlı küçük esnaf ve nakliyeciler, bu gecikmeleri maliyet artırıcı bir faktör olarak hissedecektir. Ardahan ve Kars çevresindeki sınır ticaretine konu faaliyetler çoğunlukla mikro ölçekli işletmeler tarafından yürütülmektedir. Sigorta primlerinin, özellikle düşük hacimli ticaret yapan aktörlerde, oransal olarak daha yüksek bir maliyet baskısı yaratma ihtimali olabilir. Diğer taraftan sağlık sigortası uygulaması sınırdan geçişlerde kayıt dışı faaliyetleri azaltma işlevi görür. Bu durum hem devlet gelirlerinin artması hem de düzenli çalışan işletmelerin rekabet gücünün korunması anlamına gelir. Sınırda aksaklıkların ve zaman kaybının yaşanmaması ve uygulamanın sağlıklı yürüyebilmesi için sigorta doğrulama sistemlerinin hızlı çalışması şarttır. Aksi takdirde yoğunluklar oluşabilir. Bu nedenle sınır kapılarında dijital altyapı iyileştirmeleri ve sigorta firmalarının sahaya entegrasyonu büyük önem taşımaktadır. İnsan odaklı değerlendirildiğinde, sağlık sigortası, ticaret yapan bireyler için güvenli bir çalışma zemini oluşturacağından, uzun vadede bölgenin lojistik cazibesini artırıcı bir etkisi olabilir. Sağlıklı, sürdürülebilir ve profesyonelleşmiş bir ticaret hattı, Ardahan’ın Kafkasya merkezli ticarette konumunu güçlendirecektir. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası olarak gelişmeleri yakından takip ediyor, üyelerimizin bu süreçten en az maliyetle ve en yüksek faydayla çıkmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda sigorta primlerinin bölge ticaretinin gerçekleri dikkate alınarak makul seviyelerde belirlenmesi, küçük ölçekli işletmelere yönelik kademeli geçiş veya indirimli prim uygulaması yapılması, Türkgözü ve Aktaş sınır kapılarında dijital doğrulama süreçlerinin hızlandırılması konularında taleplerimizi üst makamlara ilettik.”
Çetin Demirci, “Yine uygulama başlamadan önce esnaf ve nakliyecilerimize yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlenmesini önemli buluyoruz. Bizler, bölge ticaretinin güçlenmesi için her zaman olduğu gibi çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemeye devam edeceğiz. Sınır ticareti bölgemizin sosyal ve ekonomik omurgasıdır, bu omurgayı güçlendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.