DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

16 Aralık 2025 Salı

DİĞER YAZARLARIMIZ

Kadın Emeği İstanbul’da Buluşuyor

Kadın Emeği İstanbul’da Buluşuyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBB Kadın ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (Oxfam KEDV) iş birliğiyle düzenlenen Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği, bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanından kadın kooperatiflerini İstanbullularla buluşturuyor. Deprem bölgesi başta olmak üzere 44 ilden 101 kadın kooperatifinin el emeği ürünleri, 17 – 21 Aralık tarihlerinde Galataport İstanbul Saat Kulesi Meydanı’nda ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

1986 yılından bu yana kadınların yaşamlarını ve toplumlarını dönüştürmeleri için çalışan KEDV, kadın kooperatiflerinin üretimlerinin geniş kitlelere ulaşmasını desteklemek amacıyla bu yıl ikinci kez Yılbaşı Alışveriş Şenliği’ni gerçekleştiriyor. İBB Kadın’ın iş birliği ve desteğiyle hayata geçirilen şenlik, kadınların ekonomik olarak güçlenmesini, kooperatiflerin doğrudan gelir elde etmesini ve dayanışma ekonomisinin büyümesini hedefliyor.

Şenlik kapsamında, kadınların el emeğiyle ürettikleri yılbaşı hediyelikleri, tekstil ürünleri, takı ve aksesuarlar, ev tekstili, doğal gıda ürünleri ve seramikler özel olarak kurulan stantlarda satışa çıkacak. Ayrıca Hatay kömbesi, turunç reçeli, Adıyaman pestili, Malatya kuru kayısısı gibi coğrafi işaretli ve yöresel ürünler de şenlikte yer alarak kadın üreticilerin emeğini görünür kılacak.

Galataport İstanbul’un ev sahipliğinde ve İBB Kadın’ın koordinasyon desteğiyle düzenlenen Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği, 17 – 21 Aralık tarihlerinde 10.00–21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Vali Akın ile Başkan Altay Yabancı Ülkelerin Büyükelçilerini ve Eşlerini Ağırladı

Vali Akın ile Başkan Altay Yabancı Ülkelerin Büyükelçilerini ve Eşlerini Ağırladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Konya Valisi İbrahim Akın ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Şeb-i Arus programları vesilesiyle Konya’ya davet edilen farklı ülkelerden büyükelçileri ve eşlerini misafir etti. Başkan Altay, büyükelçilerin Konya’nın tarihini ve kültürünü yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirterek, “Bu tür ziyaretler ülkeler arasındaki kardeşlik ilişkilerinin artmasına vesile olurken şehirler arasındaki ticaretin ve kültür paylaşımlarının artmasına da vesile oluyor. Misafirlerimizi Hz. Mevlana’ya ve Konya’ya yakışır bir şekilde ağırladık” dedi. Konya’da sıcak bir ev sahipliğiyle karşılandıklarını kaydeden büyükelçiler, ziyaretin özellikle ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını söyledi.


Konya Valisi İbrahim Akın ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Şeb-i Arus programları vesilesiyle Konya’ya gelen büyükelçileri ve eşlerini ağırladı. 

Akyokuş Kasrı’nda gerçekleşen programla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Altay, Şeb-i Arus programlarının bu yıl da çok yoğun bir şekilde devam ettiğini, bu kapsamda birçok ülkeden misafiri Konya’da ağırladıklarını ifade etti.

“MİSAFİRLERİMİZİ HZ. MEVLANA’YA VE KONYA’YA YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE AĞIRLADIK”

Konya’ya gelen bütün büyükelçileri ve Ankara’da elçiliği bulunan bütün ülkeleri Şeb-i Arus programlarına davet ettiklerini ve sekiz ülkeden büyükelçinin eşleriyle birlikte Konya’ya geldiğini kaydeden Başkan Altay, “Hem Konya’nın tarihini, kültürünü tanıma fırsatı buldular hem de Konya’nın gastronomisini onlara Akyokuş Kasrı’nda ikram etme imkanı bulduk. Bu tür ziyaretler ülkeler arasındaki kardeşlik ilişkilerinin artmasına vesile olurken şehirler arasındaki ticaretin ve kültür paylaşımlarının artmasına vesile oluyor. Onun için bu tür programları, ziyaretleri önemsiyoruz. Misafirlerimizi Hz. Mevlana’ya ve Konya’ya yakışır bir şekilde ağırladık” diye konuştu.

Uluslararası görevleri vesilesiyle birçok ülkeden şehirle kardeş şehir ilişkileri kurma ve yakın çalışma imkanı bulduklarını da anımsatan Başkan Altay, “Bu vesileyle ülkemizde bulunan büyükelçilerle de şehrimiz adına ilişkilerimizi güçlendirmek için çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Kendileriyle şehirler arasındaki ve ticaret insanları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunda da istişarelerde bulunduk” değerlendirmelerinde bulundu.

BÜYÜKELÇİLER KONYA’YI ÇOK BEĞENDİ

Şeb-i Arus törenleri için Konya’da bulunmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten büyükelçiler ise şehrin tarihi mekanlarını gezdiklerini ve çok beğendiklerini söyledi. Konya’da sıcak bir ev sahipliğiyle karşılandıklarını kaydeden büyükelçiler ziyaretin özellikle ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını kaydetti.

Büyükelçiler ve eşleri Konya ziyaretleri kapsamında; sema programının yanı sıra; Mevlana Müzesi, Panorama Konya Müzesi, Tropikal Kelebek Bahçesi gibi tarihi ve turistik mekanları da gezerek Konya’yı yakından tanıma fırsatı buldu.
 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Kasım 2025

Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Kasım 2025
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %31,45 arttı, aylık %1,56 azaldı

Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %1,56 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %31,97 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %31,45 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %37,58 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,75 azalış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,66 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %1,07 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %0,69 azalış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %0,03 azalış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %2,17 artış gerçekleşti.

Sektör ve ana gruplara göre Tarım-ÜFE ve değişim oranları(%), Kasım 2025

  Endeks Bir önceki aya göre değişim oranı (%) Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%) Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%) On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)
Tarım-ÜFE 990,71 -1,56 31,97 31,45 37,58
Tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetler 980,59 -1,75 31,15 30,61 37,45
Tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünler 791,19 -0,69 4,76 6,52 23,57
Çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünler 1 293,38 -0,03 84,63 73,79 72,28
Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünler 974,37 2,17 26,35 27,33 26,66
Orman ürünleri ve ilgili hizmetler 1 161,56 1,66 41,96 45,02 29,65
Balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetler 1 185,21 1,07 49,49 46,25 51,07

Tarım-ÜFE yıllık değişim oranı (%), Kasım 2025

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %122,79 artış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %38,02 azalış ile tropikal ve subtropikal meyveler oldu.
 

Alt gruplara göre Tarım-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Kasım 2025

Alt gruplara göre Tarım-ÜFE aylık değişim oranları (%), Kasım 2025

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

ASAT yeni araç filosuyla gücüne güç kattı

ASAT yeni araç filosuyla gücüne güç kattı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, hizmet kalitesini yükseltmek ve sahada operasyonel verimliliği artırmak amacıyla araç filosunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, merkez ve ilçelerde altyapı hizmetlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesi adına 65 milyon TL yatırımla 13 yeni hizmet aracı envantere dahil edildi.

Antalya’nın gelişen yapısı ve artan nüfusuyla birlikte altyapı hizmetlerinin önemi her geçen gün daha da artıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, bu ihtiyaca yönelik olarak modern ve güçlü ekipman yatırımlarıyla çalışmalarını sürdürüyor. ASAT, merkez ve ilçelerde altyapı hizmetlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla 65 milyon TL yatırımla 13 yeni hizmet aracı envantere dahil edildi. Yeni araç ve teknolojiler sayesinde saha müdahalelerinde hız ve etkinlik sağlanırken, vatandaşlara daha kaliteli ve kesintisiz hizmet sunulması amaçlanıyor. Aynı zamanda ASAT personelinin çalışma koşulları iyileştirilerek hizmet süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi hedefleniyor. ASAT, bu yatırımla birlikte vatandaş odaklı hizmet anlayışını pekiştirerek, kurumsal altyapısını güçlendirmeye kararlılıkla devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Mevsimsel depresyonun önlenmesi için bu tavsiyelere dikkat!

Mevsimsel depresyonun önlenmesi için bu tavsiyelere dikkat!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Halk arasında “kış depresyonu” olarak da bilinen mevsimsel depresyonun önlenmesinde gün ışığından olabildiğince yararlanılması büyük önem taşıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyonun oluşumunda en güçlü teori, gün ışığı miktarındaki azalmanın beyin kimyasını etkilemesidir. Güneş ışığının azalması, beyinde duygu durumu, uyku ve iştahı düzenleyen serotonin ve melatonin gibi hormonların dengesini bozar” dedi. Mevsimsel depresyonun önlenmesi için alınması gereken tedbirlere dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Belli, “Güneş ışığından mümkün mertebe faydalanmak gerekir. Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalıdır. Açık havada yürüyüş ve fiziksel aktiviteler ihmal edilmemelidir. Dengeli beslenme oldukça önemlidir. Niteliksiz karbonhidratlardan uzak durulmalı ve omega-3 açısından zengin besinler alınmalıdır. Sosyal bağlar canlı tutulmalı ve sosyal aktiviteler düzenlenmelidir. Her gün aynı saatte yatılıp kalkılmalıdır. Uyku saatlerinin doğal ritminden sapmasına izin verilmemelidir” dedi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Belli, halk arasında kış depresyonu olarak da bilinen mevsimsel depresyona ilişkin değerlendirmede bulundu.
Gün ışığının azalması, beyin kimyasını etkiliyor
Mevsimsel depresyonun, “klinik olarak mevsimsel döngülerle ilişkili depresyon” olarak adlandırılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyonun temel özelliği, depresyon belirtilerinin yılın belirli mevsimlerinde, genellikle sonbahar ve kış aylarında başlaması, diğer mevsimlerde ise semptomların ya tamamen geçmesi ya da bozukluk şiddetine erişmeyecek düzeye gerilemesidir. Bu doğal gidiş, sürecin güneş ışığı ile doğrudan ilişkili olduğuna en büyük delalettir. Bu durum, sadece ‘kendini kötü hissetme’ ile tanımlanmaz, günlük işlevselliği bozacak düzeyde bir klinik tablo ile seyreder” dedi. 
Kış depresyonu, mevsimsel depresyonun alt türü
Mevsimsel depresyon ile kış depresyonunun tamamen aynı olmadığını belirten Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon, halk arasında daha çok ‘kış depresyonu’ veya ‘kış hüznü’ olarak bilinir çünkü vakaların büyük çoğunluğu sonbahar-kış aylarında görülür. Ancak mevsimsel depresyonun nadir de olsa ‘yaz tipi’ de bulunmaktadır. Yaz tipinde belirtiler genellikle ilkbahar-yaz aylarında başlar ve uykusuzluk, iştahsızlık, huzursuzluk ve kaygı daha ön planda olabilir. Kış tipi ise daha yaygındır ve aşırı uyku isteği, karbonhidrat düzeyi yüksek gıdalar kaşı aşırı yönelme, iştah artışı ve kilo alma gibi ‘tipik olmayan depresyon’ belirtileriyle karakterizedir. Dolayısıyla ‘mevsimsel depresyon’ daha kapsayıcı bir terimken, ‘kış depresyonu’ onun en sık görülen alt türü olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.
Kış hüznü, normal ve geçici bir durumdur
Kış aylarında depresif duyguların ortaya çıkmasının normal olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Belli, “Kış aylarında havanın erken kararması, soğuk, kapalı hava ve sosyal aktivitelerin azalması nedeniyle bir miktar hüzün, enerji düşüklüğü ve içe kapanma eğilimi birçok insan için normal ve geçici bir durumdur. Buna bazen ‘kış hüznü’ denir. Ancak bu duygular, kişinin günlük sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmuyorsa ve haftalar boyunca süren derin bir çökkünlük haline dönüşmüyorsa, patolojik bir depresyondan farklıdır. Güneşin bol olduğu zamanlarda insanların çoğunluğu, kendilerini daha neşeli ve huzurlu hissederler. Kış aylarında görülen depresyonun çeşitli nedenleri vardır. Bunun nedenleri; en başta ışık eksikliği dile getirilebilir. Güneş ışığındaki azalma, serotonin üretimini düşürür ve melatonin üretimini artırır. Melatonin uykunun düzenlenmesinde önemli roller oynar. Bu dengesizlik, enerji kaybı, uyku düzensizliği ve çökkün duygu duruma yol açar. Ayrıca soğuk hava nedeniyle sosyalleşme çabaları, fiziksel aktivite ve dışarı çıkma eğilimi azalır. Bu durumlar psikobiyolojik etkileri ile depresyona girmeye zemin hazırlayabilir. Kasvetli duygulanım ve karanlık hava, olumsuz düşünce kalıplarını ve karamsarlığı tetikleyebilir. Mevsimsel özellikli depresyonların güneş ışığının yıl boyunca az olduğu ülkelerde daha yaygın olması bu etmene bağlanabilir” şeklinde konuştu.
Çökkün duygu durum tablosuna dikkat!
Mevsimsel depresyonun belirtilerinin klasik depresyon belirtileriyle büyük oranda örtüştüğünü ancak bazılarının mevsime özgü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hasan Belli, “Sıklıkla çökkün duygu durum tabloya hakimdir. Bu durum sürekli üzüntü, umutsuzluk hisleri ve düşünceleri ve değersizlik deneyimleri ile tanımlanabilir. Ayrıca daha önce keyif alınan uğraşlara karşı ilgisizlik görülür.  Bu ilgisizlik çeşitli hobileri, sosyal faaliyetleri kapsayabilir. Aşırı yorgunluk, enerji kaybı, fazla uyumaya meyilli olma, aşırı karbonhidratlı gıda tüketme, kilo alımı, dikkati toparlayamama, sosyal çekilme, kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi, huzursuzluk ya da zihinsel yavaşlama diğer önemli bulgulardır” dedi.
Mevsimsel depresyon 4-5 ay sürebilir
Mevsimsel depresyonun sonbaharda başlayarak ilkbahara kadar sürebildiğini ifade eden Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon, genelde bir döngüseldir ve tanımlanan zaman aralıklarında, mevsimsel değişikliklerle ilişkilidir. Belirtiler genellikle sonbahar aylarında başlar, kış boyunca en şiddetli halini alır ve ilkbahar aylarında güneş ışığının artmasıyla birlikte hafifleyerek ya da tamamen ortadan kalkarak düzelir. Bu, ortalama 4-5 aylık bir süreyi kapsar. Ancak bu süre kişiden kişiye, yaşanılan coğrafyanın enlemine ve o yılın hava koşullarına göre değişiklik gösterebilir. Bazı vakalarda, depresyon hali iyi tedavi edilmezse her döngüde semptomlar tekrarlayabilir” uyarısında bulundu. 
Ne zaman uzmana başvurmak gerekir?
“Kış hüznü” ile klinik düzeydeki “mevsimsel depresyon” arasındaki en kritik ayrımın, işlevselliğin bozulması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasan Belli, “Bazı durumlarda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurulmalıdır. Bu durumlar şöyle sıralanabilir: Belirtiler her gün, günün büyük bölümünde hissediliyorsa, işe ya da okula gitmek, ev işlerini yapmak, sosyal ilişkileri sürdürmek büyük ölçüde zorlaştıysa veya imkânsız hale geldiyse mutlaka uzmana danışılmalıdır. Uyku ve iştah düzensizlikleri yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyorsa, umutsuzluk, çaresizlik düşünceleri yoğunsa, ölüm veya intihar düşünceleri varsa vakit kaybedilmeden bir uzman hekime başvurulmalıdır. İntihar düşüncelerinin olması vakanın oldukça şiddetli olduğunu ve aciliyet arz ettiğini gösterir. Kısacası ‘Biraz keyifsizim’ değil de ‘Artık hiçbir şey yapamıyorum, hayat çekilmez geliyor’ noktasına gelindiğinde profesyonel destek alınması hayati önem taşır” uyarısında bulundu.
Tedavi edilmezse kronikleşebilir
Mevsimsel depresyona zamanında müdahalenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon tedavi edilmezse, sadece birkaç aylık bir sorun olmaktan çıkıp kronikleşebilir ve kişinin hayatında ciddi yeti yitimlerine sebep olabilir. Öncelikle iş, okul performansında düşme ve sosyal ilişkilerde geri çekilmeye sebep olabilir. Diğer depresyon tiplerinde olduğu gibi alkol ve diğer kötüye kullanılan maddelere yönelimi artırabilir. Mevsimsel depresyon sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve yoğun stres nedeniyle başka tıbbi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Depresyonun şiddetli biçimlerinde intihar riski, azımsanmayacak düzeyde yüksektir” uyarısında bulundu.
Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalı
Mevsimsel depresyonun önlenmesi için alınması gereken tedbirlere dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Belli, “Öncelikle biyolojik nedenselliği zayıflatmak için güneş ışığından mümkün mertebe faydalanmak gerekir. Gündüz saatlerinde bu imkân daha olanaklı hale gelir. Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalıdır. Eğer imkân varsa açık havada yürüyüş ve fiziksel aktiviteler ihmal edilmemelidir. Egzersizin kendisi tüm depresyon biçimlerinde fayda sağlayabilir. Bununla birlikte dengeli beslenme oldukça önemlidir. Niteliksiz karbonhidratlardan uzak durulmalı ve omega-3 açısından zengin besinler alınmalıdır. Ayrıca sosyal bağlar canlı tutulmalı ve sosyal aktiviteler düzenlenmelidir” dedi.
Uyku düzenine dikkat!
Mevsimsel depresyonun önlenmesinde bir diğer önemli hususun da uyku düzeni olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Belli, “Her gün aynı saatte yatılıp kalkılmalıdır. Uyku saatlerinin doğal ritminden sapmasına izin verilmemelidir. Stres yönetimine de dikkat etmek gerekir. Stresli uğraşlardan uzak durmaya çalışmak koruyucu olabilir. Eğer birey geçmiş yıllarda da benzeri sorunlar yaşamışsa ve bu sorunlar şiddetli arazlara sebep olmuşsa depresyonun hemen başlangıcında profesyonel yardım arayışı son derece önemlidir” uyarısında bulundu.
Mevsimsel depresyon ihmal edilmemeli
Mevsimsel depresyonun ihmal edilmemesi gereken bir bozukluk olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hasan Belli, “Bu doğal bir ‘tembellik’ veya ‘mizaç ve karakter’ özelliği değil, biyolojik temelli bir gerçekliktir. Farkındalık ve erken müdahale son derece önemlidir. Birey kendinde ya da bir yakınında belirtiler fark ettiğinde erken müdahale olanaklarını araştırmalıdır” dedi. 
Mevsimsel depresyon tedavi edilebilir
Mevsimsel depresyonun oldukça etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Hasan Belli, tedavi yaklaşımlarını şöyle sıraladı:
Fototerapi (Işık Tedavisi): En spesifik ve etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Özel bir cihazdan sabahları 30 dakika kadar parlak beyaz ışığa maruz kalmak, güneş ışığının eksikliğini telafi ederek beyin kimyasını düzenler. Etkisi genellikle birkaç gün ila iki hafta içinde görülmeye başlar.
Psikoterapi: Çeşitli psikoterapi biçimleri tedavide kullanılmaktadır. Psikoterapiler olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye, davranışları aktiviteyle yeniden düzenlemeye ve mevsimsel değişikliklere uyum sağlayacak beceriler geliştirmeye odaklanır. Bunlara ilaveten bazı terapi ekolleri olumsuz duygulanımlara odaklanarak bunlarla baş edebilme kapasitesini artırırlar. 
İlaç Tedavisi: Şiddetli vakalarda, çeşitli antidepresan ilaçlar doktor kontrolünde kullanılabilir. Daha önce de benzeri karakterde depresyon döngüleri deneyimlemiş kişilerde, belirtiler başlamadan önce koruyucu amaçlı olarak antidepresan tedavi başlanıp, mevsim geçince kademeli olarak kesilebilir.
D Vitamini Takviyesi: Kışın güneş ışınlarının az olması nedeniyle düşen D vitamini seviyeleri depresyonu şiddetlendirebilir. Doktor önerisiyle takviye alınabilir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku